Uygarlık tarihinin merkezinde yazı bulunur. İlk yazılı kaynakların M.Ö. 3000 yılına gitmesine karşılık, ilk Türkçe yazılı belgelerin M.S. 700’lerde olması düşündürücüdür.
Göktürk Anıtlarının keşfedilmesinden bu yana Orta Asya’ya gerçekleştirilen araştırma seyahatlerinde ortaya konulan bilgiler ve buluntular Türklerle ilişkili olmasına karşılık günümüzde hâlen birçok eser, kitap ve araştırmada farklı uygarlıklara aitmiş gibi gösterilmektedir. Üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen hatalı bilgiler içeren bu eserler hâlen kabul görmekte; yeni veri ve bilgiler hafızalarda yer edinmemektedir.
Projemiz bu hegemonyayı kırarak, Türk kültürünün en derinlerine inecek ve ortaya koyduğu somut çalışmalarla Batı’da gelişen Türklerin kendi kültürlerinin olmadığı hipotezine bilimsel bir karşı yanıt verecektir.
Türk kültürünün ve tarihinin özünü bulmak, Türk kültürünün gelişim aşamalarının nedenleri ve nasılları üzerinde yoğunlaşmak bu projenin bir diğer amacını oluşturmaktadır.
Böylelikle Türklerin tarihsel süreç içinde oluşan kültürel bellekleri, evrensel kültürün bir parçası hâline getirdikleri değerleri ve bunu yaparken dünyanın diğer kültürleriyle oluşan etkileşimleri de ele alınacaktır.